İrfan Üzerine

 

İrfana dair

Hatmi Meratib   Etmek  Seyri Seferde

Senin için yapılan her ne  ise

Odur  ibadet.

Her  niyetimde  senin için ise nefesim

Her  nefesim de ibadet

Cümle geçmişin emeğinin haklarının  sonucu ben,

Cümle âlemin  emeğinin haklarının sonucu ben,

Cümle  gelecektekilerin  var oluşunun haklarının sonucu ben,

Hepsinin  hakları var üzerimde

Bedenimle divanı hak ben,

Dilde, sevgide, divanı muhabbet ben!

Haklarını  helal ederler

Ben olan benler, inşallah.

Ben  olan benlerin haklarını ödemek, haklarını vermek,

İnsanca onları yaşamakla

İnsanca insanlığı  yaşamakla

İnsan olabilsem,

Bileceğim ki  üzerimde  en büyük hak sahibi Sen.

Helalin de cümlesini yaşarken

Cümlesi  hakkını  helal etse de

Nasıl ödeyeceğim  Senin hakkını ben.

Sen!

Sen  ki  varlığından halk eden

Sen ki varlığını  bahşeden, helal eden,

Helal etsen de  ben olan varlığını,

Nimetinde mihnet borcu olmuş kulluk,

Nasıl öderim Sen’in  hakkını?

Hizmet dedikleri senin için olan ibadet,

Sana yakın kılan  ibadet.

İbadet hakkını eda etmek için  çare

Hakkını  ödemeye var mı  çare?

Bu kadar hak varken üzerimde

Nasıl  öderim  senin  varlık hakkını?

Geri  verilesi   şeyse borç,

Nasıl ödenir borç olan bu haklar?

Var  oluşum  varlığına borç,

Ben olduğun bu borcunu al benden ya Rabb!

Borç değildir verdiğim sana

Alacağındır

Almadan önce verdiğim sana.

Senin için olan her nefesin ibadetin de

Sıfatlarını  yaşamanın hizmet ibadetin de

Eda edilesi, sana  olan borç.

Sen ne  istersen o dur duam,

Duam ise sadece Sen!

Anladım ki çare  Sen,

Ben olan Sen!

Ödenemez hak borçlar,

Kişi  feda etse de  bütün varlığını,

Senle ödenir,  sadece  Sen!

Halka, halka zincir  olmuş  boynuma hak borçlar,

Ödenesi  değil,

Ödeyecek, Sen!

**

Hakları borç gördüğümden değildir duam,

Borç  olan haklar bahane,

Muradım, Sen’sin  Sen!

Muradım Sen’sin derken

Kulluğum perde

Öyle bir perde ki

Aşılası değil  sanki

Aşılası en zor perde.

Aşkın ile yanan kulun, kulluk perdesi

Gark  olunca nuruna, silinir,

Kulun kulluğundan fenasının sonucu

Diri olan Sen,

Yalnızca Ben!

Dirilik nuruyla  ahadiyetinde

Kendinde  kendini  gören,

Cümle mahlûkat elbisesinde

İlahiyatıyla seyir eden,

Her dem de kendini  temaşa ettiren,

Canlar canı olan

Delili bilgi,  ayetiyle  hep kendini işaret eden,

Sen!

Biz diyen  meleklerde kudreti  ile

Nebilerde daveti ile

Sebeplerde ayeti  ile

Ölümde hakikati ile

İman dolu gözlere, tavırlarında görünen

Hep Sen!

Zatın  ile insanda gayb-ül  gayb da  bulunan

Sıfatların ile malum olan

Esmaların ile ayan olunan

Tavırların ile âlemlerde sezilen

İman ile sezgide müşahede edilen

Hep Sen!

Dirilik nurum Sen!

**

Sen,  Ahmed  diye görünen  Ben.

Ben, görünenler de surette kendini  perdeleyen Ben,

Ben, görünenlerde fiiliyatıyla  görünen Ben,

Ben, cümlesine var oluş hakkını veren Ben,

Ben, haklar üzeri  hüküm süren  ilah Ben,

Olan, secdededir  âdem varlık canıma,

Gölgeler vadisinde gölgesiz,

İnsanda   görünen Ben.

Bütün hayatı Kur’an olan ,

Kur’an’ı yaşayan  Ben,

Makamlar,  makamı

Mertebeler, mertebesi  Kur’an

Olan, insan da Ben.

Maneviyat yürüyüşünün sonucuyum,  son ucu  Ben,

Gelmiş geçmiş var  olan, gelecek  olan

Bütün insanlığınsonucu, son  ucu olan Ben

İlahlar ilahı, Rabler Rabbi,

Hakem el  hâkim olan

Olan,  insanda Ben

İnsana hakikat çınarı,

Nur çırası

Olan, insan da  Ben.

Ben,  hep  kendini  söyleyen  Ben

Nedeni  yalnızca kendi olan Ben

Varlığının başlangıcı, sonu kendinde noktalanan,

Kendinde bulunan Ben.

Bütün işlerin başlangıcı sonucu Ben.

Ne için olunduğunun sırrı Ben.

Bütün mevcudatın asıl varlığı, hepsine  Aliyy  olan Ben.

Ben derken  mutlak  varlık,

Ben olan  Sen.

Başlangıcı Sen, sonu  Sen   olan Ben

Her şeye içkin  olan

Her şey ile  her şey de bulunan

Bende benimle  ben olan Ben!

Ben olmakta kendine varlık veren  Sen.

Her şey ile her şey kılan Sen.

İlahi   Sen!

Seyrinde,

Sen eyledin beni  Sen.

Evire çevire varlığın da

Kendine kul eyledin yine Sen.

Kulluk hizmetin de

Diriliğin Resulü eden Sen.

**

Ya Rabb!

Dileğim dilediğindir,

Yalnızca Sen olan Ben,

Ben  olan Sen

O denilen Ben

Ben demek Aliyy, Aşkın, Samed, Cami  olan

Varlık mutlakiyetini söylemek,

Varlığını noktalamak,

 Varlığını söylemek olsa da

Zatında,

İkilikten, ben demekten dahi münezzeh

Cihetsiz, yalnızca kendi olan Ben.

Dileğim!

Şirki hafide ben demek değil

Bu sesleniş  küfürden, şirki hafiden değil.

Sana olan sevgimden,

İmandan, ihlastan,

Dilimden kelam eden  Senden,

Şirki hafiden değil.

**

Her ne kadar

Fakrda, Sen’in benliğinin

Cihetsiz gölgesizliğinde

Rızada, varlığından hoşnut

Kanaatte, seninle huzurlu

Sulhta, varlığında yek vücud

Olsa da bu can,

Doymuyor, sana aç,

Ta ki Sen, sadece Ben!

Var oluşun heyecanı Aşk!

Aşkım, ışkım Sen!

Ta ki Ben, sadece Sen!

**

Sidret-ül  münteha  kelam ağacı,

Kelam hale tercüman varlık aynası

Sana kör, sana sağır insan olası.

Kendini gör, kendini  bil insan  olası!

Anlar mı bu sözü hiç,  kelam aynası.

Hakk‘a, Hakk’ın sözüne  buğz etme insan olası!

Duy ilahi kelamı, varlık aynası

Seni sana gösterir doğruluk aynası

Kelamdır  bil, Hakk’ın aynası

Gör, duy  Hakk’ı, insan olası

Bil ki bu kelam Hakk’tan

O dur görünen kelam aynasından.

**

İnsan olası kör,

Gör!

Enis-i Hakk olan insanda gör

Diri Hakk’ın  Resulü olan pir de gör

Varlığı varlığına, varlığa ayna olmuş kâmil de gör.

Gördüğün olmasın ne insan, ne resul, ne ayna, ne pir, ne de kâmil

Varlığının kelam aynasında

Fiiliyatıyla görünen Hakk’ı gör

Seni sana gösteren Hakk’ı gör.

Gönlüne tercüman irşad istersen eğer bul!

Secde edilesi, âdem görünen pirini bul,

Bulduğunda, gördüğün de

İman ile başlar imtihan ve borç

İmtihan, doğruyu gerçeği bulmanın dersi

Aslına yol tutabilmenin dersi

Kendini keşfedebilmenin gereği.

**

Varlığından varlık vermiş sana

Aittir varlığın O’na

Varlığın ödenesi borç

Borç, varlığından varasın diye borç.

Var oluşunun haklarını ödedikçe fena bulan canlar

Canan ile varlık bulur

O,  canlar.

Muhabbet, edep ile yol bul

Bir pirin elini tut

Ondan  onun ile var ol!

Dinledinse  kelamı

Var olasın kelam ile

Varlığını ver, varlık  hakkını iste!

Ben olan Ben’den,

Ben  sen, sen de Ben.

Yukarıda bildiğin karşında

Kelam etmekte sana

Sende!

Kelam  etmekte sana.

Gör kendindeki Ben‘i,

Kelam aynasında

Yalınlığıyla görünmekte sana.

**

Uyanası  uyku bu

Uyanmayacakmısın daha

Uyan ki değişiversin mekân

O’nundur dünya mekân

Olsun sana Hakk’ın mekânı, gönül deryası

Her yerde gör  O’ nu  sen,

Gönlünde de göresin, asıl  sen

Sen, seni  göresin asıl Ben!

Uyanası!

Ben sen, sen de Ben

Ben den başkası  yok,

Yoksun  sen!

Uyanası!

Ahadiyetin sırrıdır bu,

Şahıs  olmanın sırrıdır bu

Sen yok, yalnızca Ben!

Gör öyle ise  Ben’i

Gör Ben olan kendini

Kendin yalnızca Ben.

**

Cinsine, ırkına, törene, milletine,  mülke

Eyleme mihnet!

Sen!  Kendinden var edene

Sen olana eyle mihnet

Gaflete düşme,

Aldanma,

Tecelli   hilesi.

Kesret hilesi

Sen, ben ikilik hilesi

Aldanma sen.

Şahıs olmanın ahadiyetinde

Cihetsiz kalınca sen

Başkası değil

Sen,sadece olan Sen.

Bak gördüğün olmaz,

Seslen duyduğun  olmaz,

Kendi  olan başkası  olmaz.

Yerini hiç bir şey doldurmaz.

Gör!

Ben, böylesi  Ben.

**

Bu doğuş!

Şiir diye  okuma sen.

Varlığından sesleniş,

Her cümlede, cümlesinde

Oku!  Yalnızca Sen.

Bu  sesleniş varlığından varlığına sesleniş.

Sen derken aldanma

Yalnızca Ben.

Ben,  ben derken de aldanma

Yalnızca sen  olan Ben.

Varoluşun ikili gerçeğinde sen ile Ben.

**

Kâinat mülkün arşı

Bu arşı tutan dört melek

İsrafil, Mikail, Azrail, Cebrail

Beden dedikleri kâinattan haşr

Gönle erenler ederler  onu Hakk için beyt,

Beden mülk arşını tutan dört melek

Onlardır toprağın, havanın, suyun, ateşin meleği

Sen  beden mülkü arşından  vazgeç

Gönle erenler Hakk için ederler  onu  beyt.

Bil ki  gönle varanlar  hak erenler

Hakk   gönlünü mekân eylemiş bil

Hakk’tan gayrı olan yok

Senliğindir  gayrı olan kendini bil!

Beden arşının melekleri  hizmet  ederler sana

Sen beden mülküne aldanma

Durma er  Hakk’ın makamına

**

Gönüldür muhabbet arşı.

Dört melek tutar bu arşı.

Cebrail,  Azrail, Mikail, İsrafil

Bu melekleri  varlığında bil!

Cebrail  mananın, ışkın meleği

O’nunla okunur O’nunla bulunur her şey,

Azrail  görüntünün var oluşun yok oluşun meleği

O’nunla biçimlenir görünür  ve yok  olur  her şey,

Mikail rızkın, kimyanın, ilişkinin, hâllerin meleği

O’nunla tadılır, O’nunla hâllenilir yaşanılır her şey,

İsrafil  kudretin, cazibenin, düzenin meleği

O’nunla mizan ve nizam bulur her şey,

Hakk’ın gönül deryası mülkü melekleri  bunlar

Hepsini sende cami bil!

Onların işi, fiili  âlemin  rahmeti

Rahmetinde  onlarla görünür  Rahman,

Çalışana, rahmetinde onlarla görünür Rahim

Cümlesi ile yüksel Hakk’a

Sen onları   cümle âlemde de bil!

**

Bil ki Hakk’ın nuru  diriliğin,  şuurun kudreti

Şahıs olmanın gereği

O’nunla varlık bulur yaşar her şey,

Fıtratı gereği  O’nunla bilinçlidir her şey.

O’dur  nuruyla  Melik, Hâkim olan

Cümlesine varlık vererek  rahmet tavrında bulunan

Cümlesine Rabb, Aliyy

Rabb-ül  Âlemin, Hakem-el   Hâkim olan.

Makam  dedikleri değişmez olan

Sen tecelli ile bulsan da  yakin

Başkası  gibi görünür  bil!

Tecelliye aldanan olamaz mutmain,

Sen,Sen olanı  gör!

Uyan!  O’nunla kalk, O’nunla gör!

Makamı  zata  er!

O’nunla bak, O’nunla gör!

**

Gönül  mekânı  Beyt-i Mamur,

Tavaf eder melekler.

Beden mekânı  Kâbe,

Secde  eder  iman edenler.

Tavaf ede ede,   sende  görünene dönerler.

Bil ki  secde, tavaf

Sevgi, aşk, hizmet ile

Sevgisi, aşkı hizmeti olmayan

Uzaklaşır  muhabbet  aynasından.

**

Beden  ağacından  kâinat yükselir,

Döner  O’na.

Gönül mekânında melekler yükselir,

Döner  O’na.

Bil ki  her şey  insandan yükselir

Döner  O’na.

Döndükleri   sıfatı  Hakk’ın,

Bil ki  her şey yükselir   senden  O’na.

Erer  isen eğer  zatı  Hakk’a,

Yükseldikleri  döndükleri  sen olan Ben.

**

Cümle mümkün sana aç!

Sen kendini  onlara aç!

Melekler dahi  yükselirken  emin ol  inerler sana.

Tecelliye aldanma!

Yukarıdaki aşağıda, görünür sana

Zatı  Hakk’a muhabbetle var!

O aşağıda  görünür sana

Âdem canında,  misal vadisinde

Zatı Hakk’ı  zatıyla bil!

Cümle  âlemi  O’nunla bil,  O’nunla gör!

Gör!  Yanında kimse  olmadan  gör!

**

Ahadiyette iki kişinin varlığı yalan,

Bildi isen söyle!  Sen kimsin,  ben kimim?

Yanında kimse yoksa

Ne sen bensin, ne de ben sen

Sen de, ben de

Biz olan hep O Ben.

O Ben olan,

Ettik biz muhabbet!

Biz derken temelimiz  ahadiyet,

Görünüşümüz ikilikte kesret,

Varlık deryasında vahdet.

Biz olmak Hakk ile hakkını bilmek,

Seni,  beni, her şeyi Hakk  ile görüp hakkıyla  bilmek,

Mizanı  nizamda  edep ile haddini bilmek,

Ahadiyetin sırrını,

Kesrette görünürken vahidiyette söylemek

Nesneleri değil, şahıs olmanın sırrını dile getirmek

Sıfat itibari ile

Ne ben senim , ne de  sen ben.

Zat-ı  itibari ile

Bende  sen, sende ben.

Varlık itibarı ile

Ne sensin ben, ne de ben sen.

Ahadiyet itibarı ile

Yalnızca kendi   olan Ben.

**

Dostum!

Biziz bak âlemi tutan.

Biziz bütün işlere bakan.

Biziz  muhabbette selam da bulunan.

Varlığı  vatan tutan.

Okuduysan bu  Hakk sözü

İnsan  eyle   insan olması gereken canı

İrşad eyle  haberiyle o canı.

Haddini  gösterip

Biz eyle o canı.

Eylerken bil, sen değil

Hakk eyler.

Varlığını kendine mekân eyleyen

O’nu  kendine mekân eyler.

Cihanda onu bize dost

Bizim ile biz eyler.

Selamet köşkünde onu mutmain eyler.

**

Devirlerdir devr olunur

Enel  Hak!

Böylesi   devr eyler Hakk.

Zuhurda Biz olası varken

Demeyesin  enel  Hak!

Gönülde  ben demekten de  münezzeh

Kendin olasın sadece Hakk!

Canlara eyle muhabbet,

Gelirlerse sohbet!

Kötülükten men eyle,

İyiliğe meyil et!

**

Ya  Rabb!

Sadıklarız sana,

Kurbandır canımız sana,

Yolundan baş çevirtme,

Sen’den başkasını  dost eyleme,

Unutturduğun, unutanlardan eyleme,

İnsanın, cinin  vesvesesinden, şerrinden

Bizleri emin eyle!

Ya Rabb!

Bizim için istemediğin değildir arzumuz,

Muradındır  duamız.

İbadettir  yolunun  temeli

Yakin kılan ibadet

Her nefesimizde Sen,

Her  nefesimizde ibadet

İlahiyatında bizi var et!

Seni  bilen, gören canlar

Seninle var olan, seni yaşayan canlar

İster mi Sen’den gayrısını  hiç!

Bizi senden ayrı eyleme

Yaşantımızı tevhid eyle

Ahirimizi Seninle Sen eyle!

Ahiret yurdu gönül mekânı,

Gönülmekânında bizi Sen eyle!

Sen bizden  ayrı, gayrı değilsin,

Varlığımızda   dirisin,

Bizi biz eden sıfat sahibi

Fiilimizde görünensin.

Ya Rabb!

Bu duam canlara,

Sen’i murad eden canlara,

Dünya karanlığında,

Varlığından  gaflete koyma.

Seninle çıkılır gönül aydınlığına.

Ya Rabb!

Muhabbet denilen gönlün nur çırası,

Varlığının hakikat mayası,

Muhabbetinde varlığınla  varlık bulup

Kendini unutanlardan eyle!

**

Biz sana avuç açtık.

Acziyetimizi sunduk.

Senden ayrıymış gibi yapıp

Adabı beşerde  haddimizde durduk.

Canlar!

İkilikte değildir özümüz,

Sözümüzdedir örtümüz,

Adabı beşerden dolayı  haddimizde durduk .

Siz  zannetmeyinki  ikilik var bizde,

Aşikârız iman dolu gözlere.

Özden göze,  özden öze dem tutarız Biz,

Hakk diyenlerin başlangıç dersi Biz,

Sonunda olacakları Biz,

Dünyayı,  cenneti, cehennemi, kendi  nefsini  unutup da

Hakk  ile şuurlu olanlar biz.

Varlığınla şımarma, kibirlenip de bizi horlama

Bizi ikilik cehenneminde sanıp da

İkilik cehennemine kendini  atma!

Duamıza bakıp aldanma!

Duamız, Ben olup da biz olana

**

Ya Rabb!

Nasuh tövbeyle sana duada yönelen,

Şükründe varlık hakkını  eda eden,

Sen’i hakkıyla bilip hamd eden,

Zikrin, fikrin ile yâd eden,

Kullarından eyle!

**

Canlar!

Ben, biz bitmez tükenmez

Kelamı kendinden

Sonu gelmez.

Kelam ikilik aynası

Seyri  zevki  yeterli  gelmez.

Kelam aynasında O,

Sükûtta kendini bulan

Dile getirmez.

Dile getiren ikilikte, ona da kâfi gelmez.

**

Dil denilen ikilikte

Garip olmuşuz karibe.

Dil aynasında bulunur ise

Susmak gerek ikiliğe.

İkilik kalkar ise

Zatını zati bilir diriliğinde.

Aşk ile yanan  canlar

Hayal sultanında O’nunla buluşurlar.

Sükûtta sakin olan canlar

Varlığında  O’na kavuşurlar.

O’na vuslat bulanlar

Başlangıca,Ahadiyete varırlar.

O, onlar

Zatında zatına kavuşanlar.

Başka yerde aramayın!

Her işin başlangıcı ve sonu

Sizde olandır canlar.

Dostlar!

Bu sözü doğru bilin!

Varlığınıza nimet bilin!

Hakikat bu

Varlığınıza rahmet bilin!

**

Her daim coşkundur O!

Varlığından  emindir O!

Zatında kendidir  O!

Bütün işlerin başlangıcı, sonu ola hep O.

Zannetmeyin ki tecellide O görünür

Tecelli olanlar kendin görünür.

Onlarda O, ayet hükmü ile görünür.

Tecelli denilen varlığına delili ayet,

Süreyi  Hakk’ ı okuyun,

Hepsi size  ayet.

Rabb olanı fiiliyatında görün

Hepsi size inen ayet.

Sureyi  ahadiyeti okumak isterseniz

İhlas ile

Her okunan sıfatlarıdır

O zatıyla okunmaz

Yaşanandır, sadece bizde.

Her okunan şahit olunan

Kulluk perdesi ile beraber bir perde

Siz dönün başlangıca cümlesi ile

Zat’ını bilin cümlesi ile

Zat’ına ererseniz siz

Biter hilesi

Ne siz kalır, ne de biz.

**

Ey onlar dediğim siz

Görmez misiniz?

Sadece ben olanla biz

Görmez misiniz?

Kulluk perdesinden soyunup

Ermez misiniz?

Böylesi görünen Ben

Görmez misiniz?

Varoluşun  nesnelerinden soyunup

Görmez misiniz?

Ahadiyetin sırrı Ben  olanda bulunur

Ötelenmeyecek kendilikte bulunur

Yalnızca Ben var, bilmez misiniz?

**

Varlığımdan var kıldım.

Coşkun oldum var kıldım.

Bir cilvedir tutturdum.

Kendi varlığımda karar kıldım.

Bir cilvedir tutturdum.

Örtülerde unutturdum.

Kendi şahsımda karar kıldım.

Değişmez olan benim.

Eminim şahsımdan,

Cümlenizin varlığından.

Kararlılığında Samed olan,

Daim devr eylemekteyim Ben.

Devrime aldanan görmez Ben’i

Nereden bilsin kendini.

**

Zannederler ki her gün bir güneş doğar

Bilmezler ki her gün aynı güneş doğar.

Ben kendini bilenlerde

Kimseler görmez Beni.

İman dolu sadık canlar

Fiiliyatımda görür Beni.

Tecellide zuhurattır bu

Bitmez tükenmez.

Kelam aynasında görünen

Her dilde zuhur etmez.

Zatı ile de görünmez.

Yolu bitirmek için yola koyulun!

Yolda bitesi siz olun!

Bitirilesi değildir O!

Biterseniz Onda siz

Siz, siz değilsinizdir sadece O

Anladıysanız sırrı

Erenliğin sırrın bu

Ne siz var,  ne de biz

Adabı beşerin gereğidir

Siz, biz.

Kelam aynasında görünmenin gereğidir

Siz, biz.

Hakikatin görünüşü için 

Muhabetinin gereğidir

Siz, biz.

**

Dost!

Size bize aldanma!

Her şeyin gereğini yaşa!

Hakk ile bil, Hakk ile  yaşa!

Hakkıyla bil, hakkıyla yaşa!

Hakikatte Emir Sultan,

Bu  âlemde görünür  Abdal  Pir  Sultan,

Ahmet’te karar kılan.

Velisi Hakk,  vekiliyim  Hakk’ın!

Sözde  ikilik  var  aldanma!

Sözümden yana daralma!

Bulunulan devirde,

İman dolu akitte,

Okunan vakitte,

Ben olan Ben,

Kendini söyleyen.

Yücelerden bakan,gönlüne sarkan!

Duy, gör

Kalbin yalanlamadan.

Nutku ilahi  bu

Görünen Ben.

Nutku ilahide

Halk eden Ben.

Yanında ne bir yer, ne de bir kişi

Bulunmayan.

Nasıl  sığarım bir  yere?

Temsili sıfatım, tecelli nurum ile

Bakılan insanda.

Görünürüm Âdem diye!

**

Ya Rabb!

Varlığından  razı

Pir  Emir Sultan.

Kulluğunda bulmuştur seni

Abdal Pir  Sultan.

Bu bir ikilik oyunudur.

Kul ile  Hakk,

Kulluk perdedir.

Görünür Hakk.

Hakk, kul ile Hakk ’tır

Zan perdesinde Hakk.

Oyunu bitir,  perdeyi kaldır.

Anladıysan sözü.

Sadece  Hakk.

İkilik hilesi,

Aldanma.

Bu sözü ikilikte bilip

Yanılma.

Her gördüğünde bil ki

Gayrında.

Kâinatı verseler de  kanma,

Sen, sen olanı yaşa.

Razı ol O’nda

Sonuçta da yanma.

**

Hakk’ı görmek istersen

Tefekkür et,  Hakk  için yaşa.

Hakk’a varmak istersen

Kendinden vazgeç,

Kendi olanı yaşa.

Bil ki lütfu ihsandır yaşamak.

Yok iken var olmak;

Ezelden ebede

Sadece

O’nda O’nunla O’nu yaşamak

Lütfu ihsandır

İman ile muhabbete ermek

O’nu müşahede etmek

İhlas ile de O’nu yaşamak.

Asl olan yaşamak,

Eşyayı değil

Şahıs olanı yaşamak.

Yaşamak,

Seyri seferde

Eşyaya aşkın olana varmak,

Hatmi meratipte

Şahsı ilahinin tavırlarında yaşamak.

Yaşamak,

Şahsı Ahad’ın şahıs oluşunu

Tavırlarında yaşamak.

O’nu hakkınca yaşamak.

Yaşamak,

Zamanda var olmak

Var olanlara aşkın,

Şahıs olmakta yaşamak.

Zamansal oluşta zamansız

Kendiliği  yaşamak

Zaman,

Zaten yaşamak

Şahsı ahad-ın tavrından ibaret

O’nu,  tavırlarında yaşamak.

Emir, kendi olanı yaşa

Zaman tavrında,

Tavırlarda bulunan

Hakk’ı, hakkınca yaşa!

**

Peygamber ümmetim,ümmetim derken

Kullarım,kullarım diyen

Hakk’ı duy.

Böylesi seslenişte

Merhamet, şefkat ile

Hakk’ı gör.

Bil ki Hakk’a hizmet

Aşk, merhamet, şefkat ile

Halka hizmet ile

Birlik deryasında hizmet,

Mahlûkata, insana, ümmete

Hizmet ile

Sen!

Hizmet et’

Hizmetinde, ahlakında

Hakk’ı yaşa.

Sen!

Noktalığında,

Kendini yaşa.

****

Bülent Halil İbrahim GENÇ

Gizli Bir Hazineydim, Bilinmektir Muradım kitabından.

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir