“Ve andolsun ki Biz, Kur’ân’ı, zikir için/öğüt olsun diye kolaylaştırdık. Buna rağmen tezekkür eden (ibret alan/öğüt alan var mı?” Kamer Suresi’‘nde bu ayet 4 defa tekrarlanıyor. Öğüt alalım diye bize kolaylaştırılan bir kitap, kolaylaştıran bir yaratıcı var, öğüt alalım diye!
Oysa bu gün birçoğumuz bir kısım ayetlere şüpheyle bakıyor. Medyada kadınlar ile ilgili söylenen ayetler var mesela; miras paylaşımı, eşinin kadını dövmesine verilen müsade, çok eşlilik vs. Bu konuların öne çıkarılmasının algı yönetimi/yönlendirme hususlarına hiç girmeden hüsnüzan ile bakıp bir kaç cümle etme gereği duyduk.
Kur’an’da kadına dair, kadını toplumsal yaşamda sorun/sorunlu kılacak bir sorun yoktur. Eğer bir sorun var ise anlayışa/ yoruma dair sorunlar olabilir. Kur’an evrenseldir, bu herkese dairdir olmaktan daha çok her zamanda muhatabı vardır anlamını içerir. Eğer bir muhatap var ise halen karşılığı var demektir ki her zamanda da olacaktır. Bu durumda Kur’an, evrensel olduğu kadarı ile tarihsel oluşu da zaman içinde bulur.
Ayetler anlayışa taşırken her yönü ile dikkat celb edilmez ise yalnızca bir manasında kalınarak bize kapalı olur ki Kur’an ile emirler/hükümler hususunda bize tek yol sunmayan bir Rabb kendini gösterir. Böyle yapınız, ama sizin için şöylesi daha güzeldir şeklinde öğütlerde bulunan, Ben diyen Hakk, kullarını da tek çeşit yaratmamıştır.
Modern zamanlar denilen yaşadığımız bu zamanda yetiştirilme şartlarımız, zamanın hakim görüşleri ile birlikte sanki zamana uygun olmayan ahkamlar var veya haklarımıza dokunan hükümler var düşünce, soru ve yayınlara istinaden Halil İbrahim Genç’in yaptığı sohbeti aşağıdaki videoada seyredebilirsiniz.
Konu ile alakadar olarak Tevhid Okumaları – 3 67.sayfadaki “Teşbih geniş anlam zenginliği barındırır. İlahi metinlerde teşbihi bardağın boş
tarafı ile olumsuz düzeyde anlamlı kılmak yerine bardağın dolu tarafını görerek yapıcı olmak ile daha geniş bir düşünce havzasına varmak gerekir” makalesi de faydalı olacaktır.