Kandillerin dinen olup olmadığı ne kadar tartışma konusu olsa da Allah’a yakin gelmek için bir fırsat olarak görülüyorsa Hz. Ömer’in deyimiyle hüsnü bidattır. Yok sevap kazancı olarak görülüyorsa ticaretten öte de değildir.
Mirac kandili olarak anılagelen Hz. Resul’in mirac ettiği geceye dem vurarak eda edilmeye çalışılan gece, maalesef geceye sebep oluşan hadiseler bilinmediğinden bize dokunmadan geçip gidiyor.
Kur’an-ı Kerim’de defalarca akletmez misiniz ayeti ile bize akli olduğunu bildiren Hakk, mümin kulunun kalbine sığdığını ve gönlü kendi mekanı olarak işaret etmektedir.
“Mirac’a sebep olan ahlak, merhamet ve hüzündür” diyor Halil İbrahim Genç 2010 senesinde yaptığı konuşmasında. Merhamet ahlakı olan Muhammed Mustafa (s.a.v) ‘ya Hakk’ın merhamet etmesi ve aslından ayrılığının hüznü üzerinden açmış yar Mir’ini. O’na açışı da ümmetine yol açar. Ne kadar bu ahlakta, ne kadar aşık, ne kadar ümmet isek!
Seven seviyorsa eğer!
Sevgisi ölürcesine
Bir değil
Binlerce ölmek seviyor olmaksa
Sevgi eğer!
Her ölüşünde seven
Sevdiğine kavuşamamanın acısıyla
Ölüp diriliyorsa
Sevdiğiyle her an
Seven seviyordur.
Aşk denilen
Kendi kendinin dermanı olan dertte
Tek madem ki Tek olan, uyan sevgili yarim uyan. Uyandın ise artık bak dinle:
“Sen nazla gezerken güzelim güller içinde,
Ben şiir okusam hüsnüne bülbüller içinde;
Yaslan şu yetim kollara bir kerecik olsun,
Bir can vereyim şevk ile ‘nurlar’ içinde”.
Mirac hadisesine görülen melekleri anlamları, işaret ettiği hakikatleri dinleyebileceğiniz ses kaydını istifadenize sunuyoruz.