Niyazi Mısri Doğuşatına Şerh

11.05.2014

“– Elâ, ey Mürşid-i âlem haber ver ilm-i Mevlâ’dan,

Elâ, ey mânâ-i Âdem haber ver remz-i esmâdan.

Ne sırdır Âdem ü Havvâ,  ne sırdır “allem-el esmâ”
Ne sırdır Sidre vü Tûbâ haber ver arş-ı âlâdan.

Nedir dillerdeki ilmeyn,  nedir ya remz-i Zülkarneyn,
Ne yerdir Mecmau’l-bahreyn haber Hızr u Mûsâ’dan.

Ne yerdir merkez-i ednâ nedir tâ halka-i vustâ,

Bilinmez Devr-i Kübrâ haber ver sen bu suğradan

Kimindir feyz-ü hem ihyâ ne sırdır hem dem-i İsâ,
Nedir Meryem’deki deryâ haber ver dürr-i yektâdan.

Nedir Kur’ânın esrârı,  nedir esrârın envârı
Nedir Mehdî’nin etvârı haber ver sırr-ı esrâdan.

Nedir Mısrî,  nedir Ken’ân, selîm kimdir ya kimdir ân,
Haber verdi bunu Kur’an haber ver seb’i kurrâdan.”

NİYAZİ-İ MISRİ

 

Efendim!

Niyazi’ye ait bu nefes, her ne kadar doğuş olsa da üslup itibarı  ile bakıldığında kendisini kâle alarak söylenmiş görünüyorsa da kendisi ile yapılmış bir münahazara sonucu söylendiği görünmekte.  Bununla beraber doğuşun, Niyazi’yi istiva eden Allah tarafında zati olarak “veli kulumun dili olurum” hadisi kutsisinin hükmü gereği söylendiğinden daha çok rabbi sıfatı gereği ile Niyazi’nin kulluk bilinci üzeri neşr edildiğini söyleyemek doğru olur. Bu doğrultuda nefes üzerine yapılacak her türlü yorum Niyazi’nin kast ettiğini bilmedikten sonra kendi zevkimizi dile getirmekten başka bir şey olmaz.

Zati olarak tecelli eden bir doğuş olmuş olsaydı, her vurgulanan misali evrenseli doğrultusunda anlamlandırmak daha kolay olurdu. Bununla beraber Niyazi’nin rabbi sıfatı gereği verdiği misallerde ki anlama vurgu yapan ifade biçimi de nefesi evrenseline göre anlamlandırmamız gerektiğini bize işaret etmekte. Nefeste ifade edilen ile istenen anlam, evrenseli gereğiyle muhatabını anlam arayışında iken tümellinde bağlayıcı olandır. Bu da zaten nefesin vurgu üslubunda görülmekte.

Nefeste istenen anlam verme, Niyazi’nin kastına göre değil de evrenseline bağlı olarak yapıldığında Niyazi’nin kastını da kapsayıcı olarak yorum yapma düzeyinde gerçekleşir.

Nefesin bütününe bakıldığında birbirini tamamlayıcı ortak özelliklere sahip örneklemeler üzeri ilerlediği ve sonuçlandığı görünür. Bu da evliyanın nefeste marifet düzeyinde rabbi sıfatı gereği kerametindendir. İfade edilenler üzerinden kast edilmek istenen gördüğüm kadarı ile Âdem olarak insan üzerinden hak olanın anlamlı kılınmak istenmesidir. Bu da gösterir ki nefeste anlamlı kılınmak istenen, insan ve insanın evrensel ilkeler üzeri kendinde ki hak değeri ne kadar açığa çıkardığıdır.

Devamı için –>

Bülent Halil İbrahim GENÇ

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir