Bir sen el at Bir de ben el atayım Kucaklayalım dünyayı. Biraz sussak Birbirimizi kucaklasak Ortak yaşanacak bir dünyaya kapı aralasak. Bitmez tükenmez kin ve nefretin Uzaklara atan öfke yelin Birbirimizden koparan hain işlerin Bencillikten ileri kibrin Biraz daha ilerisi nefretin Özleme gözünü kör etmesin Bilirim, özlersin. Yüreğinde iyilik vardır […]
Monthly Archives: Ağustos 2020
Ölüm bir nefes kadar yakın Uzakta değil, Verdiğin her nefesten daha yakın Belki yarın Belki yarından da yakın. Soğuk ateşinde Dürülür yıldızların Dayandığın dağların Tutunduğun dalların Sana dair kıldığın Her ne varsa silinirken hiçliğe Ölüm bir nefes kadar yakın Uzakta değil Verdiğin her nefes kadar yakın Belki yarın Belki yarından […]
Herkesin bir derdi var Bir de beklentisi. Kimi duy beni der Kimi de gör. Kimi ilgi alaka bekler Kimi de bir parça sevgi. Yetişmenin kolay olmadığı beklentiler İçinde, Dertler dünyalar kadar Abartılmış hayatlar Bencilce yaşananlar… Küçüğüm bak! Herkes bir şeyler bekler Sonu gelmez beklentiler İçinde, Hepsine yetişmek Sonsuzca cebelleşmek… Olmazı […]
Sınırsızca olanaktan Mahrum bırakılan Âdem! Kimisine göre göklerden, Sürgün yemiş ise cennetten Her daim indirilen Âdem. Yerde! Kendi çabası içinde Emeği ile geçinmekte, Yarattığı gerçekte Geride bırakılmış sürgünde. Sürgün! Kimi durumda elinden alınan Kısıtlanan olanakta Seni sana bırakmakta, Emek çabası içinde Gölgelerden kurtarmakta, Kendini yeniden yaratma olanağı sunmakta. Emir, günahtan […]
Dur! Bir nefes alsam Soluksuz koşturmaktan Durmadan çırpınmaktan Yorulmadan çalışmaktan Dur! Bir nefes alsam Geride kalmışken uzaklar Yakin bulunan olanaklar İçinde yaşadığım dünyalar Dur! Kendime dair bir nefes alsam. Bilirim, insan kendi olanağında can bulur. Yaratırken nefes bulur Hakikatten nasibi budur. Bilirim, yaratmak sadece suretten ibaret değil Kendi olanağı içinde […]
Bak! Kara toprak bağrını açmış, Yaptıkların Geride bıraktıkların Seni uğurlamakta. Biraz ileride kucak açmış Son durağın Varsa verilecek hesabın Önünde durmakta. Uğruna yaşadığın Kendini oyaladığın Vaktini çaldığın Oyuncakların Senden alınmakta. Elin ile yapıp tapındıkların Yığıp geride bıraktığın, Söz de servetin zan ettiğin malların Arzu ile peşinden koştukların Senin için olsa […]
Dökülen yapraklar Güz yağmuru gibi Oturmuşum hüzünlü Boşluğa bakmakta Kendi hâlimden hoşnut Derinlere dalmakta. Boşluk, bu kadar mı huzurlu? Kendiliğin derinliği, bu kadar mı çekici? Dokunmayın bana! Ne geçen selam versin Ne de gelen Zaten selamdayım ben. Hüzünlü bakışlarda Nefeslendiğim huzurda Bir başına, Sadece kendimi yaşamakta Dokunmayın bana! Ne geçen […]
İbni Haldun “coğrafya kaderdir” der. Coğrafya tarihtir İnançla üzerinde yürünür Emek ile kök saldıkça tutunulur Sahiplendikçe, aidiyet buldukça Vatan diye yaşanır. İnsanın üzerinde yaşadığı Buram buram nefeslendiği İçinde bulunduğu tarihi diye sahiplendiği Şimdi ve burada kökleri üzerine doğrulduğu Üzerinde geleceğe yürüdüğü Emeği, gözünün bebeğidir. Emir, şekillenen her yeni dünya Alanları […]
Köpek misin ayağımı ısırdın İnsanlık şerefim var Senin seviyene düşmem. Dün, bugün ve yarından ibaret Üç günlük dünyanın malına aldanmam Tamah edip köpeklik etmem. Leş eti yiyen akbaba gibi coşsan Haksızca talebini dayatsan Haram kılınmışı kursağıma sokmam Harama yan gözle dahi bakmam. Hak olan ne ise Yapılması gerekenden gözümü sakınmam. […]