Bak! Kara toprak bağrını açmış, Yaptıkların Geride bıraktıkların Seni uğurlamakta. Biraz ileride kucak açmış Son durağın Varsa verilecek hesabın Önünde durmakta. Uğruna yaşadığın Kendini oyaladığın Vaktini çaldığın Oyuncakların Senden alınmakta. Elin ile yapıp tapındıkların Yığıp geride bıraktığın, Söz de servetin zan ettiğin malların Arzu ile peşinden koştukların Senin için olsa […]
Yearly Archives: 2020
Dökülen yapraklar Güz yağmuru gibi Oturmuşum hüzünlü Boşluğa bakmakta Kendi hâlimden hoşnut Derinlere dalmakta. Boşluk, bu kadar mı huzurlu? Kendiliğin derinliği, bu kadar mı çekici? Dokunmayın bana! Ne geçen selam versin Ne de gelen Zaten selamdayım ben. Hüzünlü bakışlarda Nefeslendiğim huzurda Bir başına, Sadece kendimi yaşamakta Dokunmayın bana! Ne geçen […]
İbni Haldun “coğrafya kaderdir” der. Coğrafya tarihtir İnançla üzerinde yürünür Emek ile kök saldıkça tutunulur Sahiplendikçe, aidiyet buldukça Vatan diye yaşanır. İnsanın üzerinde yaşadığı Buram buram nefeslendiği İçinde bulunduğu tarihi diye sahiplendiği Şimdi ve burada kökleri üzerine doğrulduğu Üzerinde geleceğe yürüdüğü Emeği, gözünün bebeğidir. Emir, şekillenen her yeni dünya Alanları […]
Köpek misin ayağımı ısırdın İnsanlık şerefim var Senin seviyene düşmem. Dün, bugün ve yarından ibaret Üç günlük dünyanın malına aldanmam Tamah edip köpeklik etmem. Leş eti yiyen akbaba gibi coşsan Haksızca talebini dayatsan Haram kılınmışı kursağıma sokmam Harama yan gözle dahi bakmam. Hak olan ne ise Yapılması gerekenden gözümü sakınmam. […]
Sen öldün ya! Ölüm dediğim Bir değil, binlerce yaşadığım Acısını bağrımda bulduğum Dudaklarım mühürlü Sadece ağladığım. Her bir göz yaşında Binlercesini yaşadığım. Sevginin hakkını vererek yaşadığım. Ölüm buysa eğer Tek başına seni bulduğum Ebedi yolculuğuna böylesi uğurladığım. Bir değil, binlerce göz yaşında seni yaşadığım. Senin için! Göz yaşlarımı yıldızlara serptiğim […]
Sırtını dayamışsan duvara Gözünü kapamışsan dünyaya Dalmış iken rüyaya Acılardan arta kalan dünyada Huzur arayana Bir an durmak yeter. Efkârlı düşüncelerde Dalmışken kendine Yeterli bulmadığın her ne ise Bırak! Sen sana yeter. Emir, koşturmaktan, yılmaktan, Şunu bunu yaşamaktan, Korkulara gebe yanlışlardan Huzursuz kalmak yeter! Huzur bulacaksan eğer Yıkılmayacak dayanağın Terk […]
Herkesin dünyası Ben, sen, ev, alışveriş Belki de birkaç sevdiğinden ibaret Yalnızlığa mahkûm ise bundan da aşağı Sevdikleri varsa tutundukları Belki de daha fazla, bir dünyası var. Küçük dünyasında Belki de odasında Ya da hücresinde Kendini yaşadığı bir dünyası var. Küçücük dünyalar! Koca bir ömrün sığdırıldığı Basit dünyalar. Sevgi de […]
Kader rüzgârı bu! Savurur âlemden âleme Bilinmez geleceğe, Kaybedilen gerçeğe. Kader rüzgârı bu Bitimsiz bir yolda Herkes kendi yolunda Ölümden sonrasına açılan, dünya denilen durakta Savurur yarınlara. Bitmez planların peşinde Farklı gerçekliklerde Sürprizlere gebe, bilinmez gerçeğinde Acziyeti hissettirmekte. Çaresiz, her can bu rüzgârda Kendi gerçeğini yaşamakta Bir şeylere tutunmakta Ya […]
Pamuk ipliğinde yaşıyor Kimi zaman ağlıyor Kimi zaman sızlıyor Dünyanın en dertlisi kendin zan ediyor Sonuçta insanız. Neşeye hasret kahkaha atıyor Yalana batmış kendini kandırıyor Mülk içinde servet peşinde yaşıyor Canına minnet malla oyalanıyor Sonuçta insanız. Günahlar içinde duyarsızlaşıyor Hatalara gebe kendini yaşıyor İnsandan uzak insansız kalıyor İnsana hasret yaşıyor […]