Kader rüzgârı bu!
Savurur âlemden âleme
Bilinmez geleceğe,
Kaybedilen gerçeğe.
Kader rüzgârı bu
Bitimsiz bir yolda
Herkes kendi yolunda
Ölümden sonrasına açılan, dünya denilen durakta
Savurur yarınlara.
Bitmez planların peşinde
Farklı gerçekliklerde
Sürprizlere gebe, bilinmez gerçeğinde
Acziyeti hissettirmekte.
Çaresiz, her can bu rüzgârda
Kendi gerçeğini yaşamakta
Bir şeylere tutunmakta
Ya da ayrılıklarda.
Tutunmak ve ayrılmak ile yürünen bu yolda
Kader rüzgarında
Savrulduğum bir anda
Dostlardan medet umdum
Ancak!
Rabbimi yetişir buldum.
Öyle ise arzuhâlim Allah’a
Yerim yurdum olana
Cennete açılan insanlık kapısında
Sonuçta, insanda bulduğuma
Kendimde kavuştuğuma
Kendimi kendisinde bulduğuma
Kaybedilmiş, unutulmuş gerçek olan Allah’a.
Kader rüzgârı bu!
Bak! Kimini küfre savurur
Kimini hakikate tutundurur
Bir bakmışsın ki insan, taştan aşağı iblis olur
Bir de bakmışsın ki Kur’an’ı hakkı ile yaşayan olur
Hakikati böylesi yaşıyor bulur.
Emir, Kader rüzgârında kavrulan
Her şeye rağmen tutunan
Şikâyetten uzak hikmete açık olan
Hakikate erip kendini bulan
Arzuhâli Allah’a…
Allah’a açılan insanlık kapısında
Kendi gerçeğini bulan,
Tutunurken hakikate
Kader rüzgarında, savrulmadan yaşayan.
Halil İbrahim GENÇ