Dokunma, otursun!
Sen katı kalpli sanırsın
Bilmezsin!
Belki de
Katı kalbini çatlatacak
Özünden taşacak
Bir ruh kazanacak
Pişmanlık dolu geçmişi
Kıyameti yaşatacak
Gözünden yaşlar akacak
Kendi dünyasına dalacak
Özü ile ayağa kalkacak!
Dokunma, otursun!
Mekân, mülk Allah’ın
Sohbet dahi Allah’ın!
Kalbi Allah’ın,
Olana dokunma!
Katı kalbini kıracak
Özünden gerçek coşacak
Kendi ile hesaplaşacak
Gerçeğin demini tutacak
Dokunma!
Emir, gelmişse kapıya
Hikmeti vardır.
Girmiş ise meclise
Nasibi vardır.
Özüne yol tutacak
Ameli vardır.
Sohbet Hakk’ın sohbeti
Öyle ise dokunma!
Sonuçta bağışlayacak
Allah’ın, rahmeti vardır.
Eğer, küfre varacak ise
Sonunda ayrılacak ise
Allah’ın hikmeti vardır.
Ne olduğuna değil
Ne olabileceğine bak!
Sen elinden geleni yap!
Takdir Allah’ındır.
Sonuçta rahmet galip gelmekte ise
Gerçeğe kapı aralanmakta ise
Rahmetten bir nasip alınmakta ise
Dokunma, otursun!
Kulağı surdan, İsrafil üflesin
Gerçeği açık eden Cebrail
Kanatları altına alsın
Sohbet böylesi zenginlik iken
Sen yeter ki olumsuz bakma!
Gerçeğin türküsünü söylerken
Kalplere dokun
Çırasını yakarken
Özlere dokun!
Katı kalpler çatlasın
Öz kaynağından aksın
Rahmet varlığı kaplasın.
Halil İbrahim GENÇ