Çocukluk istekleri heyecan taşır, peşinden koşulan gaye ve değerdir.
Bir zamanlar hepimiz çocuktuk, çocuktum, nasıl da heyecanlanırdım
Hiç yaşanmamış gibi taze ve canlı duyguları, istençleri tadardım
Aidiyetler, sorumluluklar, kaygılar, yaşamın gerçekleri ile büyüdüm
İçimdeki çocuk uyandıkça, tutunsam mı tutunmasam mı bilemedim
Üzerinde bir dağ, ne yapsam bilemedim, gelgitler içinde tutunamadım
Bir vakit tutunmuştum, göklere uzanmış, yeri seyre dalmıştım.
Heyecan! Nuh’un gemisi gerçekler, kaygı dağına, sen bağrıma oturdun
Çocuk, savrulmak, kaçmak değildi muradım, acı gerçeklere takıldım!
Peşinden koşamayacak kadar yorulunca, seni, o güzel saflığını unuttum
Heyecana yitik, kaygılar içinde öldün mü yoksa bir yerlere mi saklandın
Acı gerçeklerle dolu kaygılara gebe dünyadan ne zaman kaçtın?
Halil İbrahim GENÇ