İstanbul’a Yar

Şairim, buram buram nefeslenirken seni

Tepelerinde yükselen ezanları dinlerim.

Ruhlara nüfus eden güzellik senin

Yaşarken seni, seni seyrederim.

Güzelliğin içine çekerken

Kendinden başkasına bırakmayan

Kendinde kılan, kendini yaşatan

Yaşanan ruhunda

Bağrında yaşanan İstanbul.

Karış karış gezerken sendeyim

Senden içeri ulvi bir nefesteyim

Kendinde tutan kendini yaşatan

Yaşarken tadında

Bağrımda yaşayan İstanbul.

Herkes bilir!

Çirkinlikten öte, çirkefin de var

İğretiden öte, şerrinde var

Acımasız bir yaşam barındırman da var

Her şeye rağmen bir güzelliğin var

Manevi iklimindir beni sende kılar.

Kaçmak istediğimde

Bağrımda yatar

Canımdan tutup da kendinde kılar

Yaşarken bağrımda yeniden doğar, İstanbul.

Herkes bilir güzelsin

Kök salınmış tarih sensin

Miras olmuş eşsiz esersin

Ruhunun derinliklerine nüfus etmiştir İslam

Hainlerine rağmen bendesin

Gönüllerin başşehri sen değil misin?

Güzelliğin içinde nice şehit, veliyullah var

Her biri ocak olmuş da Allah’a yanar

Güzelliğine manevi bir hava katar

Onlardan salınmakta ise nurlar

Aydınlanan nice insan var.

Emir, dikkat et!

Herkes kendine ait kılar

Benimsin derken nicesi göz atar.

Batı’ya ait değil

Anadolu’ya yâr.

Bağrında ocak yaktığın İstanbul’a yâr

Yükselen canın olsun

İnsanlığa yâr.

Halil İbrahim GENÇ

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir