Var mıyım, yok muyum, hiç miyim gibi sorular masallardan da aklımızda. Masallardan mı kalmış aklımızda yoksa masallarda da bize, sana, bana dikkat çeken biri mi vardı? Yoksa bu sorular tüm insanlığın genel bir sorgusu muydu?
“Eğer sevdiğine kavuşursan mutlu, kavuşamazsan filozof olursun” derlermiş. Belki beklentilerimizin olmayışı getirdi bizi anlamsızlığa veya anlam arayışına belki de aşk!
Her ne ile çekilmiş olursak olalım eğer başladıysak varlık sorgulamalarına, insan olarak yaratılışımız başlıyordur artık. Mübarek olsun, yolumuz nur, olsun!
Bülent Halil Genç 2006 yılında yazdığı “Varlık ve Varoluş Üzerine” kitapçığında Varlık ve Varoluş tanımlamalarını hem dolayımlı hem de dolayımsız bilmek (tek bir bilmek yöntemi de yokmuş) üzerinden aklımıza, birçok değişik perspektif göstererek anlamlandırmalar ile göstermeye taşıyor.
VARLIK VE VAROLUŞ ÜZERİNE- SEYİR-3