İlahi mabede indirildiğin gün, sevdiklerin yanındaydı.
Bir mühlet unutsan da sevdiklerin hep yanındaydı.
Gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, kalbin anlamadığı
Günler geride öldüğün gün, sevdiklerinle dirildin.
Varoluşa tutunmak mı varlıkta yeni bir sayfa açmak mı
Derinliğine parçalanır yüreğin, pişmanlıklar sevdikçe kan ağladığın.
Sevdikçe ne Allah’a ne de insana doyulmayacağını bilmezdin!
Doymazdın! Göreni görsen de duyanı duysan da
Anladıkça yakin bulsan da sevdikçe sevmeye doymazdın
Yanında olsalar da ayrılığın gözyaşlarında, gözyaşlarına doymazdın
Onlar, ilahi mabedi bırakıp gittiler
Ölümün olmadığı diyara gözyaşlarıyla uğurladın
Sen yalnız, yürürken şehrin kaldırımlarında, gözyaşlarına doymazdın
Kalbinde billurdan aşk pınarı, sen sevdiklerine doymazdın
İlim, irfan ve iman, bin bir çeşit duyguda, sen Allah’a doymazdın
Allah’la kutsiyetini bulan insanlık mabedinde, tarihin mirası içinde
Varlıktan koparılan! Yeniden yazılan sayfalarda temaşaya doymazdın
Gelgitler içinde ahlar, gözyaşları ile yıkanırken arş yerinden sallanırdı
Mabette kanayan yaralar ta yüreğinde sen büyük resmi arardın
Sen insanı, Rabbin olan Allah’ı severken anlamaya doymazdın
Aşka, gözyaşlarına Rabbin el koydu, sen Rabbine doymazdın
Nurda doğup büyüdükçe, âlemler gözünün önünde şekillendikçe
Sen! İlahi hikmetin seyrinde, doymazdın
Sana demediler mi “sevenler doymaz” bak doymadın!
Seven sevdiğine doymaz, nasıl doyacaktın?
Emir, bu ellerden, sevmeye doyulmadığını bilerek sende gidersin
Senden önce, senden sonra sevenlerin doymadığı dünyadasın
Her yer sevgiliyle dolu, sevdikçe sevmeye doymazsın
Sevginin bittiği yerde sen sen değilsen, sevmeye doymayacaksın!
Halil İbrahim GENÇ