Kardeş! Dertliymişsin, dertlenmişsin
Dertler dünya kadar, bir seni bulmuş
Arabeske bağlamış, sitem ve isyanda yığılmışsın
Çok sesli uyumsuz alaturka çığırmaktasın
Dünyada bir tek sen dertliymişsin
Dertlerin en büyüğü sanki seninmiş.
Elbet dertler ağır basar, karalar bağlar, kalbi yese boğar.
Dertler okyanusunda doğar insan, bilememişsin
Dert bu, ilahi cilve, ilahi fırsat olduğundan habersizmişsin
Rahmetten düşen damlalar, boğulmana neden olmasın.
Kardeş! Dertliymişsin, dertlenmişsin
Dertleri ocak etmiş, pişen nice can var
Dertten başını kaldırmayan garipler var
Gurbete düşmüş dertliler de var
Diken üstünde yılanın ısırdıkları da var
Kuş sütünden habersiz, bir bardak suya hasret olanlar var
Yâri derdi olmuş, aşıklar da var
Derdi zulüm bilmiş küfür ehli var
Rahmetten bilip yeniden doğanlar var.
Kardeş! Dertliymişsin, dertlenmişsin
Dertler okyanusunda doğar insan, olanaklarını tanır, açımlar
Dertler, anlatmakla bitmez hikmetten, yetişkin olmaya kapı aralar
Hakikate tutunurken sendeki gerçeğe de kapı aralar
Hangi değerde var olacağının özgürlüğünü, seçimini sunar
Varsa imanın Rabbin yanında, ateş olsa dertler, huzur sende ise ne yazar
Emir, Zül Celal-i vel İkram’dır yâr. Dertsiz insan mı var
Derde boyanmış gönül kendi olmaya yol arar
Aramalıdır yâr. Dertlendikçe kendine, yâre yol tutmaya çare arar
Bedelini verirken hak ettikleri ile yeniden doğar.
Halil İbrahim GENÇ