Mekân

Gerçeği omuzlarında taşır mekân

Üzerinde yürüdüğün, içinde olduğun, kaçamadığın gerçeğe

Katman katman içinde olduğun, taşıdığın gerçeğe aynadır mekân

Bir anlam arayışı içinde çizgilerine kapılıp gittiğin

Taşıdığı gerçeği paylaşır seninle, sana aynadır mekân

Yeniden yaratırken değer kıldığın

Kök salarken benim dediğin, her bir yerinde senide taşır mekân

Sevdiklerin, sevmediklerin, izini bıraktıkların ile seni yaşar mekân

Sensiz, taşıdığı gerçeği ile sessiz

Kendinde taşıdığı anlamı, değeri saklar mekân

Sana bağrını açtı ise taşıdığı gerçeği göreceğinden

Sana kendini sunmakta ise taşıdığın gerçeğinden

Sen yeniden yaratırken, hep yeni dünyalar kurarken

Gerçeğini ararken, gerçeğini yaşadığına aynadır mekân

Anlam kattığın, değer kıldığın her ne ise seninle ruh bulur her an

Aslında, mekânın ruhusun sen, yarattıkça yaratılan

Göklerden inerken, meleklerin önünde eğildiği gerçeği ile indirilen

Taşıdığın gerçeği yaşarken, yaşadığından habersiz mekâna inen

Sensiz, taşıdığı gerçeği ile sessiz

Kendinde taşıdığı anlamı, değeri saklar mekân

Çaresiz, sessiz, seni bekler özünde taşıdıkları ile mekân

Bilinmez, ağlar mı yokluğunda, arar mı seni? Belki huzurludur sensiz

Senden sonra, dönülmez geçmişin izlerini taşısa da

Kattıkların ile katıldığın, derinliğine seninle renklenir her an

Artık evdir, yuvadır, vatandır, dünyadır, mekândır mekân.

Emir, insan mekân olmuştur aslına, varlığa, aslın vatan, varlık mekân

Kaçamadığın insan, sahiplendiğin, ait olduğun, kattıkların ile dünyan

Sensiz, kendine yabancı seni bekler insan, sevdikçe birbirine mekân

Kaçacağın değil, kendini, aslını özgürce yaşayacağın yuvandır insan.

 

Halil İbrahim GENÇ

 

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir