Gözler dikilmişse uzaklara, ta yıldızlara
Kendinden kaçmak mıdır murad?
Mümkün müdür kendinden kaçmak?
Keşfetme arzusuyla “bir yoklayayım” çabası mıdır yıldızlara bakmak?
Samanlıkta iğne ararken kaybolmak, insanlığa dair güzel bir merak.
Gerçeği, kendi dışında aramak mıdır temaşa etmek?
Kendini bilmediğinde, kaybolmaya sebep derin bir girdap.
Derinden, özünden gelen merak, şimdi, kaybolmamak için çırpınmak.
Allah’tan, özünden verilen anlam, yıldızlardan ötesine de bakmak.
Sonsuzluğun anlam budaklarında düşüncede yaratılmak mıdır murad?
Sonu gelmez ufuklarda hep yeniden doğmak.
Uzaklara bakmak, ufuklara dalmak, gerçeklerden kaçmak mıdır?
Yoksa! Kendine dönmeye araç mıdır dalarken gerçeğe kapı aralamak?
Gerçekler girdabına çekilirken de huzur gerçekle tanışmak.
Uzaklarda aramak, ufuklara dalmak, huzuru aramak mıdır murad?
Yıldızlara bakmak, güzel olanda kaybolmak huzura kavuşmak.
Cehennemde huzur, değil midir umut ile bakmak?
Cennetin ufuklarında kaybolmak, değil midir huzura tutunmak?
Sonu gelmeyen arayışlar, değil mi arananı değerli kılmak?
Uzaklara dikilmiş bakan gözler, kendi derinliğinde öteleri arar gibi
Nüfus ettikçe varlığın derinliğine, gerçeği yerinden koparıp alacak gibi
Ancak, mümkün müdür gerçeği uzaklarda bulmak?
Yakinlerde aramak, gözünün ucundaymışçasına yakin bulmak,
Gözleri kavrayan bakış sahibi, kendinden öte değil kendini bulmak.
Emir, göğü süsleyen kandiller, arkada beliren gerçeği aşikâr etmeli
Kaybolmak nereye kadar? Göz, kulak, kalp kendi gerçeğine dönmeli,
Öyle bir dönmeli, bakmalı ki varlığa nüfus etmeli, varoluşa ses vermeli
Bakarken, uzaklar, sonu gelmez ufuklar kaybolmamak için bitmeli
Gerçek kendin kadar yakin, akışın başladığı, bittiği yer bilinmeli.
Halil İbrahim GENÇ