Dur, dur, dur hele!
Nedir bu hakikatten kaçmak
Nedir bu kaçamak yaşamak
Ne için olduğunu
Kim olduğunu
Nereden gelip nereye gittiğini
Sonuçta ne olacağını
Sorgulamadan yaşamak.
Var olma çabası içinde
Kendine, aslına, özüne yitik kalmak
Hevâlar yakalamışsa eğer
Savruk sürüklenişte kaybolmak.
Şu fani dünyada
Dökülen yapraklar misali
Kader rüzgarında
Savruldukça savrulmak.
Dur, dur, dur hele!
Hakikatten yana bir nefes alsan
Varoluş çırpınışı içinde
Aynalar ayna içinde
Derinleşirken kendi içinde
Bir sorgulasan.
Aydınlığa açılan kapıyı bir aralasan
Karanlığa dair ne varsa geride bıraksan
Bedeli yanmaksa, İbrahim gibi yansan!
Şairin dediği gibi “biz yanmazsak”
Hikmetine varmamış yaşayacaksak
Aslına hasret, hakikate varmazsak
Hak edilmiş bir geleceğe tutunmazsak
Geleceği miras bırakmazsak
Dur, dur, dur denildiğinde
Ah çekenlerden olmasak!
Emir’im, sorgulanmamış hayatı yaşanmış kabul etmem.
İbrahim’den, Sokrates’ten ve daha nicesinden
Kalan bu mirası ret etmem.
Sorgulamak ile kalmam
Hakk ile hakkı verilmeyen yaşamı
Yaşanmış kabul etmem.
Halil İbrahim GENÇ