Özne olanın hikâyesi olur, Âdem’in hikâyesi eşi Havva’nın da hikâyesiydi
Her canlı çift yaratılmıştı, çiftler yeni bir oluşta birbirini tamamlardı
Dost, yoldaş, ayna, yaşamın değeri ve anlamı yeni bir oluşta buluşmaktı
Âdem ile Havva ortak varoluşun özneleriydi, ikinci ikincil kılınmamıştı
Âdem yaratana, Havva Âdem’e ayna, katmanlı oluşta birbirine aynaydı
Havva’nın hikâyesi tek başına eksik kılınmış olmanın hikâyesi değildi
Beraberce varoluşta birbirine muhtaç, tamamlanmanın hikâyesiydi
Havva’sız Âdem beşerdi, sonsuzluğa uzanan insan olmaktan mahrumdu
Birinci yaratılışını Allah’ta bulan Âdem, ikinci yaratımını Havva ile buldu
Sınırlar çizildi, rol modeller oynandı, beşer çocuktu, büyümek şarttı
İnsan olabilmenin, yetişkin olmanın ilk durağı yasak ve ayrılıktı
Suçlu aranmadı, aranmamalıydı, ayrılık ve hasret acı ceza değildi
Aidiyeti beslerken buluşmaya, büyümeye yoldu
Ortak varoluşun gereği yetişkin olmak ise hataların sorumluluğu alındı
Âdem ile Havva hakkı olan fıtratını yaşarken birbirine eş ve ait aynaydı
Büyümek, insan olmak hep yeni bir oluşta gerçekten zor olanı yaşamaktı
İnsan insana ünsiyette inerken, yeniden yaratılmanın olanağı oldu
Onların hikâyesi, olmuş bitmişin değil, her daim yeniden yaratılmanın
Erkek ile kadın, anlam ve değer varlığı, insanın yaratılması hikâyesiydi.
Halil İbrahim GENÇ