Geçmişten bize uzanan ölümüne aşk
Yüreğimize kanatlar takılmış gönül diyarında uçsak
Eşyayı değil, sevgiliyi yaşarken kendiliği doyasıya yaşasak
Gök kubbe altında, ayrılığa inat birbirimizi yaşasak
Özden, Allah’tan coşan sevginin adı aşk
Silsileden gelen, el ele Hakk ile buluşturan aşka bir ulaşsak
En derinde sadece aşkı yaşasak, Kevser’de gözyaşlarında yıkansak
Göğü yıkayan yağmur gibi, sevgiliden uzak kılanlardan arınsak
Gözyaşları ayrılıktan, sevgilidedir değeri, kavuşmaya yol kılsak
En derinlerde sessiz, sadece aşkı yaşasak, bir yanış içinde arınsak
Uzaklar artık geride, hasretin bittiği yerde sevgiliye varsak
Ayrılığın olmadığı diyara, öz kendiliğe aşk ile tutunup kök salsak
Kendilik göğünde sevgiliye ayna, yere aşkın aşkta buluşsak
İhlasta kutsiyet bulup, aşıklar dağında yanarken güzelliği bulsak
En tepede, kendilik göğünden süzülüp aşıklara nefes olsak
Özde coşkun nasip olmuş aşka ayna, ayrılığa inat birbirimizi yaşasak
Diriliğin ocağı aşk, ateşinde, ikiliğin olmadığı yaratılmayan da doğsak
Sayısı bilinmez nice damla gözyaşında huzurda buluşsak
Yücelerden aşağılara süzülüp, âlemler aynasında birbirimizi baksak
Aşıklar yurdu kendilik dünyasında, Kevser’in gözyaşlarında yaşasak
Acılara, zorluklara, ayrılıklara inat, aşkta sevgiliyi yaşasak
Aşkın kapı araladığı nurda doğup, ölümsüz dirilikte âlemlere can olsak
Emir, aşka dair bitmez sözler
Yaşarken tarifsiz zevkinde, Allah’ta var olan nice canlar var
Âlemler sırtında, of demeden taşıyan, mihneti Hakk’a ne erenler var
Âlemlere kör sevgiliye bakan, masumiyetin güzelliğinde var olanlar var
İlahi aşkı doyasıya yaşamadan, aşığım demesin kimse
Aşka kanmış, sevgiliyi bulmuş yekpare, canını feda etmiş ne aşıklar var
Aşkla ışıyan kandil gibi erdiği sonda hizmete adanmış canlar da var.
Halil İbrahim GENÇ