Ayrılıklar acılara gebe
Yüklendikçe dertler ebe
Kayboldukça içinde
Doğan, isyan.
İsyan!
Kör, korkak, bencil nefsin
Nankörlüğünden.
Şükürden yoksun
Kanaatsizlikte şımaran
Tekbenci olanın bağırışıdır isyan.
Böylesi!
Acıları, dertleri ateş kusan
Hak etmekten uzak, hakikate küfür saçan
İsyan
Eskilerin deyimi ile küfür olan.
Elbette!
Yıkılırken bütün dünya başına
Ezilen, boğulan insanın haykırışı
Varoluşunu haykırmanın farklı bir yolu
Olsa da isyan,
Sükuneti bulmadıkça,
Selamete ulaşmadıkça
Sulhta yaşamadıkça
Ateş misali beni yakan
Hikmete kör olduğunun beyanı olan.
Emir, kastetmez mertliğin haykırışını
Zalime karşı insanlığın yakarışını
İnsan olabilme hakkının arayışını
İnsanım diyebilmenin isyanını
Zalimin önünde şeytan olmayışını
Haykırdıkça isyan!
Gerçeğe tutunurken
Sabır ocağında küllenen
İman dolu yürekte
Hayrı yaşarken yok olup giden
Nefsime yaktığım ateştir isyan.
Acılara, dertlere değil,
Nefsimedir isyan.
Böyle olsa da hikmete kör kılan
Hakkını vermeden hakkı yaşayan
Rızadan uzak hevasını yaşayan
Nefsi emmare denilen şeytanın
Aşikâr olmuş düşmanının
Hayırdan uzak tağutun
Kendin zan ettiğin o şeytanın
İsyanına, isyan!
Halil İbrahim GENÇ