Ölem, Ölem Ben Ölem

Ölem, ölem diyen çoktur

Bir de ben diyeyim ölem de ölem.

Senden ayrı duracaksam verdiğin her nefeste

Gaflete mi düştüm aldığım her nefeste

Gafletin her anında ölem, ölem

Derinden sızlatan özlemin gözyaşlarında, daim ben ölem.

Hatırlamak için unutmak gerek, hep hatırımdasın

Unutacaksam, unutturacaksan,

Ötelere atacaksan ölem, ölem

Yokluğa karışırcasına ben ölem.

Zorun arkasında saklanmış güzelliksin, değerini bilirim

Güzelliğine bedel canlar feda bilirim,

Bilenlerden öte geri kalacaksam

Zordan kaçacak, değerinden mahrum olacaksam

Güzelliğinden mahrum, yad ellere atılacaksam

Hakkını vermekten yoksun yaşayacaksam ölem, ölem

Hiç var olmamış gibi ben ölem.

Bilirim, erdemler ufkunda tanıştık

Varlığı beraber paylaştık

Aşka dair ne varsa beraber yaşadık

Varlığım konak, ayrılmaz hakikatinden ayıracaksan ölem, ölem

Hiç ayrılmayacak anda ben ölem.

Emir, yakarışlar, bedeller bir yere kadar

Sevdiğin diridir, diri ile dirilmek var

Kuru bir dava değildir ölmek, ölmemek için ölmek var

Hiçliğe, yokluğa, yalnızlığa dair ne varsa bir daha gelmeyeceği var

Öyle ise hiç ayrılmayacak bir anda ölem, ölem

Seni yaşamanın tadında ben ölem

Ben olmadığım bir an ben ölem.

 

Halil İbrahim GENÇ

 

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir