Bizim canlı bir dünyamız var
Nurun kendi ile canlı kıldığı
Cansız denilenin dahi can taşıdığı
Hakikatin hakkı gereği yaşandığı
Cansızlıktan uzak canlı bir dünyamız var.
Her varın kendine has canı var
Can içinde diri olan Rabbinin canı ile var
Kendinden öte, canını paylaştığı canlar ile var.
Biricik oluşta var kılındığı
Çeşitlilikte var olduğu
Renkli kıldığı
Kendi ile can kattığı
Dünyanın can kuşağı içinde var.
Kim bilir? Daim yaratım içinde
Acıları tattığı
Huzuru yaşadığı
Rabbini andığı
İlişkiler ağında hakkı kadarı ile yaşadığı
Türlü türlü hâli yaşaması var.
Her an bir oluş içinde bakındığı
Bir temaşa içinde barındığı
Yokluk ve varlık arasında hep varlığı kucakladığı
Yokluğu geride bıraktığı bir oluş içinde var.
Emir, canlı bir dünya içinde can bulduğu Rabbi ile
Var olmanın her mertebesinde, yaşanan her hâliyle
Süreksizlik içinde varoluşa gebe, varlığı kucaklaması var.
Bitimsiz yaşam, sayısız nimet içinde
Canı gönülden duyarlı, mecburen sorumlu, ait olduğu bir dünyası var
Şükürden de uzak değil, şükürden yana aciz düşmesi var.
Halil İbrahim GENÇ