Taşıyamadığın Yürek

Özür dilemek, bu kadar mı zor

Özür kapısı hep açık, bir özür dilesen

Üzerindeki ağır yükü, pişmanlığı, bir atabilsen

Yaşam sevinci dolacak yüreğine, bir kapılabilsen

Zor olanı geride bırakıp, bir nefes alabilsen

Kendini boğmaktan, bir kurtulabilsen.

Vicdanın muhasebesi elbet biter

İyilikler kötülüğü elbet giderir

Özür dileyip ötekinin hakkını da bir teslim edebilsen.

Öteki kıldığın hakikatte yoldaşındır

Ayrı kılan her ne ise bir geriye atabilsen

Kim ne derse desin veya yapsın ne fark eder

Yaptığının sorumluluğunu alıp yetişkinliğe, bir adım atabilsen

Varsa eğer kibirden yana eser, bir bırakabilsen

Özüne dönüp kendini, bir görebilsen

Karalar sürülmüş yüzünü, bir aydınlatabilsen.

Emir, özür dilemek zor iş

Zoru söyler, zoru istersin ama bir adım atabilsen

Kibirden uzak, sahibine hakkını teslim etmek

Sevincini yüreğinde yaşam sevinci diye bulmak

Taşıyamadığın yüreği kanatlandırıp uçurmak

Hafifleyen yüreğinde yakinliğe kapı aralamak

Kendini mahkûm ettiğinden kurtarmak

Özgürlüğe kapı aralamak ne kadar hoş, bir bilebilsen.

Hakiki isen insana inerken özüne yükseldiğini, bir görebilsen

Öteki kıldığından öte

Kendinden, öz varlığından özür dilediğini, bir bilebilsen

Kendine özürler borçlusun, halen anlayamadığını bir bilsen.

Gayrı koyan ne ise özürler siler, Hakk’a kendini bir sunabilsen.

 

Halil İbrahim GENÇ

 

Bir yorum ekleyin

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir