Can bu, can!
Pazardan alınmış
Yolda bulunmuş
Rastgele edinilmiş değil,
Sahibinden uzak hiç değil.
Değersiz kılınacak
Hiçe sayılacak
Kolay bulunacak değil,
Sahibinden uzak kılınacak da değil.
Nicesi hoyratça değersiz kılmakta
Nicesi hiçe sayıp, nicesine kıymakta
Nicesi isyan edip, bir hiç uğruna bırakma arayışında
Nicesi bırakıp kurtulacağının zannında, cehenneme atmakta
Can bu, can!
Değil mi rahmetten bahşedilmiş
Hikmeti gereği yol verilmiş
Zorluklar içinde büyütülmüş
Sahibinden uzak hiç değil.
Değil mi kopamadığın kendiliğin
Tutunduğun nesnelerin
Yarattığın dünyalar içinde, sahibinden ayrı kılacağın da değil.
Nicesi sevgi ile paylaşmakta
Nicesi acılarda, zor olsa dahi yaşamakta
Nicesi rızaya, şükre, kanaate ermiş değerinde bulmakta
Nicesi hakikat uğruna şahadeti tatmakta.
Emir, can bu, can!
Yarattıkça yaratıkları içinde değer bulan
Kendi hikayesi içinde anlamsız, değersiz olmaktan uzak
Yad ellere atılacak değil.
Halil İbrahim GENÇ